Mehmet Demirkol [ Golsüz de güzel ] Beşiktaş
1 sayfadaki 1 sayfası
Mehmet Demirkol [ Golsüz de güzel ] Beşiktaş
5 Aralık Cumartesi 2009Trabzonspor ve Manchester United’ın ahı tuttu diyebiliriz. Çünkü hiç kuşku duymadan bu yıl seyrettiğim en tam ve en iyi Beşiktaş’tı. Gol vuruşu kalitesi hariç tabii...
Sürekli ceza sahası içindeydiler. İsmail ve İbrahim forvetin bir parçası gibiydi. Ferrari ve Sivok
da neredeyse hep rakip yarı sahada... Tüm bu hücum önceliğine rağmen
Rüştü’ye ilk top 48’de geldi. Güvenli, disiplinli ve çok şey arayan
taraf onlardı.
Tabii bir kontratak üstadı olan Ziya Doğan’ın
takımından beklenmeyecek bir plansızlığın da buna katkısı büyüktü.
Tazemeta’ya uzun ve yüksekten top atarak, Ferrari ve Sivok’un onu çiğ
çiğ yemesine yol açmak dışında bir şey yapamadılar. Dolayısıyla
kaptıkları her top 2 saniye sonra yine Diyarbakır
ceza sahası çevresine geldi. Beşiktaşlılar neredeyse hiç geri koşmak
zorunda kalmadı. Ve dolayısıyla Beşiktaşlıların ne aralarındaki mesafe
açıldı ne de yoruldular.
Bu baskının karşılığında Ferrari, Nobre, Nihat sonra Bobo’yla
çok net pozisyonlar yakaladılar. Ama hem onlar kötü vurdu, hem Gökhan,
Gençler formasıyla büyük takımları deli ettiği günlerdeki gibiydi. Bir
nevi Trabzon’da Hakan, Manchester’da Rüştü kıvamındaydı.
Sonra
Denizli, Beşiktaş’ın baskı oyununu daha da kuvvetlendirmeye ve garanti
golcüsü Bobo’yu oyuna almaya karar verdi. Ama bu 2 değişiklikten
özellikle Fink’in yerini Ekrem’e bırakışı Diyarbakır’ı biraz daha başka
bir takım yaptı. Ortas ahada Fink’ten boşalan alanları iyi kullandılar.
Uzun ve yüksek toplardan çok, pasla çıkmaya yeltendiler ve böylece
Beşiktaş için oyunun boyu uzadı, geri dönme zorunluluğu çıktı.
Denizli’nin hedefinin tersine baskının yoğunluğu azaldı. Erhan’ın,
Rüştü ve direğe takılan serbest vuruşu Tazemeta’nın ofsayt bayrağına
takılan golü hep kılpayıydı. Beşiktaş için çok iyi oynadıkları bir maç
kılpayı büyük bir kâbus olmaktan, orta boy bir hayal kırıklığına
dönüştü.
Dün Beşiktaşlı için liderliğin kaçtığı kötü bir akşamdı,
ama sporsever için golsüz bir maçın da çok güzel olabileceğini gösteren
bir örnekti. İki takımdan emeği geçen herkesi kutlamak lazım Ama
özellikle yıllardır her daim elinden gelen her şeyi yapan Şener’i. Dün
gerçekten çok iyiydi.
Sürekli ceza sahası içindeydiler. İsmail ve İbrahim forvetin bir parçası gibiydi. Ferrari ve Sivok
da neredeyse hep rakip yarı sahada... Tüm bu hücum önceliğine rağmen
Rüştü’ye ilk top 48’de geldi. Güvenli, disiplinli ve çok şey arayan
taraf onlardı.
Tabii bir kontratak üstadı olan Ziya Doğan’ın
takımından beklenmeyecek bir plansızlığın da buna katkısı büyüktü.
Tazemeta’ya uzun ve yüksekten top atarak, Ferrari ve Sivok’un onu çiğ
çiğ yemesine yol açmak dışında bir şey yapamadılar. Dolayısıyla
kaptıkları her top 2 saniye sonra yine Diyarbakır
ceza sahası çevresine geldi. Beşiktaşlılar neredeyse hiç geri koşmak
zorunda kalmadı. Ve dolayısıyla Beşiktaşlıların ne aralarındaki mesafe
açıldı ne de yoruldular.
Bu baskının karşılığında Ferrari, Nobre, Nihat sonra Bobo’yla
çok net pozisyonlar yakaladılar. Ama hem onlar kötü vurdu, hem Gökhan,
Gençler formasıyla büyük takımları deli ettiği günlerdeki gibiydi. Bir
nevi Trabzon’da Hakan, Manchester’da Rüştü kıvamındaydı.
Sonra
Denizli, Beşiktaş’ın baskı oyununu daha da kuvvetlendirmeye ve garanti
golcüsü Bobo’yu oyuna almaya karar verdi. Ama bu 2 değişiklikten
özellikle Fink’in yerini Ekrem’e bırakışı Diyarbakır’ı biraz daha başka
bir takım yaptı. Ortas ahada Fink’ten boşalan alanları iyi kullandılar.
Uzun ve yüksek toplardan çok, pasla çıkmaya yeltendiler ve böylece
Beşiktaş için oyunun boyu uzadı, geri dönme zorunluluğu çıktı.
Denizli’nin hedefinin tersine baskının yoğunluğu azaldı. Erhan’ın,
Rüştü ve direğe takılan serbest vuruşu Tazemeta’nın ofsayt bayrağına
takılan golü hep kılpayıydı. Beşiktaş için çok iyi oynadıkları bir maç
kılpayı büyük bir kâbus olmaktan, orta boy bir hayal kırıklığına
dönüştü.
Dün Beşiktaşlı için liderliğin kaçtığı kötü bir akşamdı,
ama sporsever için golsüz bir maçın da çok güzel olabileceğini gösteren
bir örnekti. İki takımdan emeği geçen herkesi kutlamak lazım Ama
özellikle yıllardır her daim elinden gelen her şeyi yapan Şener’i. Dün
gerçekten çok iyiydi.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz